Bugün Türkiye'de franchising veren markalara baktığınız zaman birbirinin aynı dekore edilmiş; sanki tren vagonları gibi birbirini takip eden benzer marka ve renkler, kahve menülerinin arasına sıkıştırılmış olan tavuk schnitzel ve penne ala carneler sizleri, şube hakkını alma şansınız olmayan büyük markalara yakın tutacak hiçbir özellik ve niteliği taşımamaktadır. Sıradan franchising sistemleri, tek düze hazır makine pot ve otomatlarıyla hazırlanan kahve tiplerinden kurulu bir menü ile karşınıza çıkmakta, mutfak anlayışı maliyetin profesyonel nitelikte yüksek, içeriğin ise basit olduğu bir düzlemde kalmaktadır. Yatırımcı isteği ve taleplerine bakılmaksızın franchising veren markanın dayattığı ve değişmeyen, aynı zamanda da yatırımcı ile asla paylaşılmayan maliyetler metrekare üzerinden birim fiyat ile hesaplanmakta ve standardize olmusçasına her noktaya aynı veriler ile uygulanmaktadır. Kullanımının geçerliliği olan olmayan tüm konsept, bu maliyetler ile yatırımcıya dayatılmaktadır.